Netanyahu yönetimi, Suriye’nin güneyinde Dürziler ve korsan koridora dönüştürülen kuzeydeki Kürtlere İsrail vatandaşlığı vermeyi planlıyor. Katil Netanyahu hükûmeti, savaş kabinesi üyesi Gideon Sa’ar’ın hazırladığı plan kapsamında ilk olarak 35- 40 bin Kürt ve Dürzi’ye İsrail vatandaşlığı verecek.

Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre, Suriye’de Kürt korsan devlet yapılanmasını ilk tanıyacak ülke olmayı vadeden İsrail hükûmeti, bu konuda farklı ülkeleri de ikna çabası yürütme taahhüdünde bulundu. Suriye’nin kuzeyinde okullar açmak, siyaset, kültür, ekonomi ve benzeri alanlarda destek olmak Suriye’deki korsan yapının yöneticilerine Tel Aviv’in verdiği diğer vaatler.

ARTIK AÇIKTAN OYNUYORLAR

Son gelişmeleri değerlendiren Kürt kökenli yazar-aktivist ve AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Gazze’nin tarihi kırılma olduğunu hatırlatarak siyonist çılgınlığın hem coğrafyamızı hem de kardeşliğimizi tarihte görülmemiş bir biçimde tehdit ettiğini vurguladı. Miroğlu, şunları kaydetti:

DEVLET BAHÇELİ TEHDİDİ GÖRDÜ

MHP lideri Devlet Bahçeli ve devlet aklı tehdidi gördü ve pozisyon aldı. Şu an sadece Türkiye ile ilgili değil Orta Doğu’nun geleceği ile ilgili kritik bir dönemden geçiyoruz. İsrail siyasi-dini hayalleri uğruna yakıp yıkıyor ve daha fazlasını yapacak. Tam 30 yıldır Kürtlerle ilgili karanlık lobi faaliyetleri yürüten Siyonist rejim artık oyunu açıktan oynuyor. Kürtleri kendi hedefleri için stratejik aparat olarak kullanmak isteyen siyonist akıl her tür provokasyonu deneyecek. Bölgeyi Kürtler üzerinden vuracaklar, bu net. İsrail megalo ideasının önündeki muhtemel tüm riskleri ortadan kaldırmak istiyor. Kürtlere olan ilgisi de bu yüzden.

SURİYE'NİN KUZEYİNİ SON KALE OLARAK GÖRÜYOR

Siyonist İsrail’in PKK uzantısı defakto yapı olarak şekillenen Suriye’nin kuzeyini son kale olarak gördüğü tespitinde bulunan Orhan Miroğlu “Orta Doğu’da statüko değişti. Yeni Orta Doğu da kim nasıl var olacak sorusu bu dönem cevabını bulacak. İsrail’in sinsi hesabı; Kürtlerin isyan dinamiğini İsrail çıkarlarına tahsis etmek. Birinci dünya savaşına benzer bir manzara ile karşı karşıyayız. Hesabımızı iyi yapmak zorundayız. Tıpkı o gün olduğu gibi bugünde Kürtler ve Türkler aynı siperde düşmanla savaşmalıdır. Ya beraber olup kardeşliğimizi pekiştireceğiz ya da hep birlikte kaybedeceğiz” dedi.

BÜYÜK KATLİAM HAZIRLIĞI VAR

Kürt araştırmacı Müfit Yüksel de İsrail’in Türkiye, İran, Suriye ve Irak odaklı planı için bölgemizi Yugoslavya’dan daha beter hâle getirmek istediğini ifade ederek şu değerlendirmeler bulundu:

Bütün planları, yıllarca toparlanamayan darmadağın bir coğrafya üretmek. Bu noktada Kürtlere biçtikleri misyon ise siyonizmin askeri olarak İran’a, Türklere ve Araplara karşı savaştırmak. Şu an diasporayı büyük ölçüde ele geçirdiler. Kendi habis planını gizleyen İsrail, ‘Irak’ta size o devletçiği biz verdik Suriye’de son aşamaya getirdik. Sıra Türkiye ve İran’ı parçalamanızda’ diyerek Kürtleri kullanmak istiyor. Kürtlerin belirli bir kısmı üzerinde etnik şizofreni ürettiler. Tel Aviv’in bölge dizaynı için açıklamadığı bir diğer husus ise bu eksende milyonlarca insanı öldürmek. Yaşadığımız coğrafyayı kan gölüne çevirmek. Büyük Kürdistan falan bu yolda kullanılan aldatma aparatları.