Siyasetin içinde bulunduğu karmaşık yapı, ne yazık ki makam hırsı ve bireysel çıkarların çoğu zaman ön plana çıktığı bir zemin haline gelebiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kongre sürecinde teşkilatlarına “Sahaya inin, çok çalışın. Partimize katkı sunacak iyi insanlar bulun” talimatı, her zamanki gibi etkili bir vizyonu ortaya koyuyor. Ancak, benim en çok düşündüğüm nokta, bu iyi insanların gerçekten kendilerini gösterebilip gösteremeyecekleri…

Siyasi partilerde liyakatin ve dürüst çalışmanın ödüllendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Ama çoğu zaman işler böyle yürümüyor. Makam ve güç peşinde koşanlar, sahadaki samimi ve dürüst insanları gölgeleyebiliyor. Bu, sadece AK Parti’ye özgü bir durum değil; her siyasi yapıda aynı sorunlarla karşılaşabiliyoruz. İşine dört elle sarılan, mücadele eden, doğru bildiği yolda ilerleyen insanların bir şekilde geri plana itilmesi, bana kalırsa en büyük kayıplardan biri.

Partilere küsen insanlar, aslında sadece siyasi yapıları değil, ülkenin geleceğini de olumsuz etkiliyor. Oysa ki, doğru insanlar, hakkıyla işini yapanlar sahada daha fazla yer bulabilse, siyasetin dengeleri çok farklı olabilirdi. Yerel seçimlerde sahada var olan CHP teşkilatının bu konuda gösterdiği performans dikkat çekici. Demek ki çalışmak, vatandaşa dokunmak önemli. Ama bunun yeterli olup olmayacağını, sürecin nasıl şekilleneceğini hep birlikte göreceğiz.

Dileğim, siyasetin artık kişisel çıkarlar ve makam hırsı üzerinden değil, halkın gerçek ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde yapılması. Herkesin sahada çok çalıştığı, liyakatin ve başarının ön planda olduğu bir süreç, sadece partiler için değil, toplum için de büyük kazanımlar getirecektir.

Söylemezsek olmaz gerçekten…
"Gerçek başarı, makam hırsından değil, liyakat ve dürüst çalışmadan doğar."
Şimdi hep birlikte izleyip göreceğiz, neler olacak takip edelim.

Suna ANAÇ