Odamdan ameliyathaneye geçen yolculuğum aslında iyiydi diyebilirim.
Neden mi?
Tüm duyguları yaşadım neredeyse… Birden fakülte yıllarına döndüm; Beyazıt’tan Laleli’ye iniyorduk ya okul çıkışı… Hani bir simidi alıp ikiye böldüğümüz yıllardı.
“Sana neden âşık olduğumu düşünüyorum,” demiştin ya… Ben o günlere döndüm sedye üzerinde… Zihnimin bana oyunları mı bu?
Hani, “Yakışıklı değilsin ama çok iyisin.” dediğinde haklıydın, darmadağın olmuş 38 kırıklı bir burun vardı yüzümde o sıralarda…
Sonra da üzüldüğümü düşünüp; bana yol ortasında sarılıp “Ya sen var ya sevdiklerin için ölürsün be… Öyle bir hüzün var ki senin gözlerinde, bakışınla her an bir şiir yazacak gibisin. Sevgilisi tarafından bir defter dolusu şiir yazılan kaç kız var! Keskin bir bıçak gibisin, dümdüz, kimseyi yanıltmazsın, satmazsın, mertsin. Bir kız daha ne ister!
Sonra da beni ikna etmiştin ameliyata… “Benim sevgilim yakışıklı olmalı!” demiştin… “ ya… Çok güzeldin, gülümsediğinde yanaklarına konan gamzelerinle…
Yine bir sonbahardı aşkım… Hastane bahçesinde el ele bir banka oturmuştuk seninle… Doktoru bekliyorduk. Güneş henüz yeni doğuyordu, ağaçlardan dökülen yapraklar rengarenkti ve parlaktı.
Ameliyat sonrası ayıldığımda, baş ucumda beni bekliyordun elim ellerinde… Gözlerinde iki damla yaş…
Hani bütün arkadaşlar toplanmıştı ya hastane bahçesine… Ben balkona çıktığımda bir alkış bir alkış… Bir an kendimi bir şey sanmıştım ya… Bir Hababam Sınıfı sahnesiydi sanki bana yaşattığın. He ne kadar gizlesen de bunu senin organize ettiğini biliyordum sevgilim.
Tamam da yıllar geçti, hatıralar bu kadar canlı anladım da nasıl oluyor da ameliyat sırasında yine başucumda sen vardın? Bana “Sakın vedalaşma, elindeki yarım romanları bitir. Hem daha çok yazacağın kitap var.” diyordun ya… Şimdi bana biri sorsa “Bu nasıl hayal?” dese ben nasıl anlatacağım? Çünkü capcanlı karşımdaydın, o güzel gülüşünle…
Merak etme sevgilim şimdi de yalnız değilim, binlerce dostum varmış sevgi dolu… Şimdi yanımda olsaydın gurur duyardın benimle… Hani diyordun ya “Bu dünya iyi insanların sayesinde dönüyor.” diye…
Not: Sevgili Suna Anaç başta olmak üzere ilgilenen, arayan, mesaj yazan sevgili dostlar minnettarım. Siz değerli dostlarıma sağlıklı yıllar diliyorum.
Neredeyse yaşadıklarıma sevinenlere, kinayeli mesaj yazanlara da mutluluk diliyorum. Onlara kötü haber, daha çok sayıda kitabıma ve bana katlanmak zorundalar.
Ben Lao Tse’nin öğretileriyle yetiştim. “İyiye karşı iyi olurum, kötüye karşı da iyi olurum, böylece o da iyiye yönelir.” dememiş miydi?