Bozkurt sembolü, Türk kültürü ve tarihinde derin köklere sahip, güçlü ve gurur verici bir figürdür. Bu sembol sadece bir siyasi hareketin değil, genel olarak Türk milleti'nin ortak mirasıdır. İlber Ortaylı'nın da ifade ettiği gibi, 'Kurtlar hem sürü halinde, hem de tek başlarına güçlü ve dirençlidirler.' Bu özellikleri; bozkurt sembolünün direniş, dayanıklılık ve özgürlük mücadelesi veren milletler için neden önemli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Bozkurt Sembolünün Tarihi ve Kültürel Anlamı

Mitolojik ve Tarihi Kökenler
- *Ergenekon Destanı:* Bozkurt, Türkler'in Ergenekon'dan çıkışında yol gösterici olarak yer alır. Bu, Türk milletinin yeniden doğuşunu ve bağımsızlık mücadelesini simgeler.
- **Göktürk Kağanlığı: Göktürkler, bozkurdu bayraklarında ve sembollerinde kullanmışlardır. Bu da bozkurdun, Türk devlet geleneğindeki anlam ve önemini  göstermektedir.

 Modern Dönemde Bozkurt Sembolü
- *Milli Mücadele:* Bozkurt, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde de sembolik olarak kullanılmış, milli mücadele sırasında, Türk milleti'nin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bir sembolü olmuştur.
- *Siyasi Kullanım:* Bozkurt sembolü, 20. yüzyılın ortalarından itibaren, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından benimsenmiştir. Ancak bu sembol, yalnızca bir siyasi partinin değil, tüm Türk milletinin ortak kültürel mirasının bir parçasıdır.

Bozkurt Sembolünün Algılanması ve Eleştiriler

 Irkçılık İddiaları
Bozkurt sembolünün bazı Avrupa çevrelerince ırkçı olarak nitelendirilmesi, tarihsel ve kültürel bağlamın yeterince anlaşılmamasından kaynaklanmaktadır. Bu tür iddialar, sembolün tarihsel ve kültürel değerini göz ardı etmekte, haksız yere damga vurmaktadır.

Çifte Standartlar
Diğer milletlerin de kendilerine özgü semboller kullandıkları göz önüne alındığında; sadece bozkurt sembolüne yönelik eleştiriler tam anlamıyla çifte standarttır. Almanlar'ın kartal, İngilizler'in ejderha, Fransızlar'ın horoz ve Hollandalılar'ın aslan sembollerini kullanmaları, kendi tarihsel ve kültürel miraslarının bir parçasıdır. Bu durumda, bozkurt sembolüne yönelik eleştiriler, açık bir Türk düşmanlığı olarak değerlendirilmelidir.

MERİH DEMİRAL NE DEMİŞTİ?

Merih Demiral gol sevincinde bozkurt işareti yapmasına ilişkin, "İki gol attığım için çok mutluyum. Bir gol sevinci vardı aklımda onu yaptım, Türklükle alakalı. Türk olduğum için çok gurur duyuyorum, o yüzden golden sonra bunu iliklerime kadar hissetim. Öyle bir şey yapmak istedim, yaptığımdan dolayı çok da mutluyum. Bütün taraftarlarımız bizimle gurur duyuyor. Tribünde görmüştüm yapan taraftarlarımızı, onları gördükten sonra daha çok yapasım geldi, çok mutluyum. Tribünlerde de yapanları gördüm. Türkiye'de hepimiz Türk'üz, Türk olmaktan da gurur duyuyorum, bunu her seferinde de belirtiyorum. O yüzden gol sevincini de öyle yaptım. Gayet normal, Türk taraftarlarımız da bizimle gurur duyuyor. İnşallah yapmaya devam ederiz. Herhangi bir mesaj yok, sadece ne kadar gururlu ve mutlu olduğumu göstermek istedim." ifadelerini kullandı.

Sonuç

Bozkurt sembolü, Türk milletinin tarihinde önem taşıyan bir figür, kültürel mirasın bir parçası olarak korunmalıdır. Bozkurt sembolüne yönelik eleştiriler, tarihsel ve kültürel bilgi eksikliğinden kaynaklanmakta ve Türk kültürel mirasına yönelik bir haksızlık olarak görülmelidir. 

Avrupa'daki bazı çevrelerin Bozkurt sembolüne yönelik eleştirileri, tarihsel ve kültürel bilgi eksikliğinden kaynaklanmakta; bu tür eleştiriler, Türk kültürel mirasına yönelik bir haksızlık olarak değerlendirilmektedir. Bu sembolü ırkçılıkla damgalamak, sadece Türk milleti'nin gurur verici tarihine ve kültürel mirasına zarar vermektedir. Bu tür eleştiriler, aslında asıl ırkçılığın bir yansımasıdır. Avrupa'nın kendi tarihi sömürgecilik ve ırkçılık ayıplarıyla doluyken, Bozkurt sembolüne saldırması iki yüzlülüktür. Sahada kaybettiğinizi masada kazanamazsınız!!!

Bir Bozkurt, bölünmekteki Avrupa’yı birleştirdi

AB üyesi ülkelerde güç kazanan sağ partiler, en son Fransa’da gördük, AB’nin dağılmasından söz eder oldu 
Tam da böyle bir zamanda Melih’in Bozkurt selamı, AB üyesi ülkeleri son zamanlarda hiç olmadığı kadar başta Türkiye karşıtlığı olmak üzere Türk düşmanlığında birleştirmiş oldu. 
Ümit edelim ki Türkiye’nin yarı finale kalmasıyla AB’de eski birlikteliğine kavuşsun.