Sevgili okurlar, bugün size yazmak istediğim kelimeler boğazımda düğümleniyor, yüreğim sızlıyor. Çünkü bir anne olarak, 8 yaşındaki Narin Güran'ın kayboluşu ile sarsıldım. Hayatının baharında, minicik bir kız çocuğu, Narin... Onun o masum yüzü, o umut dolu bakışları, gözlerimin önünden gitmiyor. Hangi anne, evladını her sabah sevgiyle uğurlayıp akşam kucağına alamamayı hayal edebilir? Ama ne yazık ki, Narin’in annesi şu an bu kabusun tam ortasında.

Narin, 21 Ağustos’ta her zamanki gibi Kur’an kursuna gitmek için evden ayrıldı. Ancak o gün, eve geri dönemedi. O küçücük ayaklarıyla hangi yollara düştü, hangi yürek dağlayan karanlıklara karıştı, bilemiyoruz. 20 haneli bir köyde, bu küçücük evladımızı kimler gördü, kimler sustu, kimler gerçeği sakladı? Bir anne olarak, yüreğimdeki acı, bu sessizliği duymakta.

Bir annenin içini en çok yakan, evladının başına ne geldiğini bilmemek... Şimdi o annenin gözleri sürekli kapıda, kulakları gelecek bir haberde. Kimbilir kaç geceyi gözüne uyku girmeden geçirdi? Her adımda, her kapı zilinde, “Belki Narin’dir” diye umutlandığı anlar, belki de onu bitap düşürdü.

Diyarbakır’da Kayıp Narin İçin Yürekler Çarpıyor: Bir Anne-Babanın En Büyük Korkusu Gerçek Mi Oluyor?

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmanın çok yönlü sürdüğünü, bir şüphelinin gözaltında olduğunu açıkladı. Diyarbakır İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Selçuk Yıldırım ise çemberin daraldığını belirtti. Ama o daralan çemberin içinde, Narin’in hayatı var. Bir annenin, babanın, kardeşlerin yüreği var. Son gelen haberler, ağabeyi E.G.’nin gözaltında olduğu, kolundaki ısırık izinin Narin’e ait olup olmadığının tespit edileceği yönünde. Bu haber, bir annenin yüreğini iki kez dağlar.

Buradan tüm annelere, tüm vicdan sahiplerine sesleniyorum. Lütfen gözünüzü kapatıp Narin’in annesinin yerinde olduğunuzu hayal edin. O küçük ellerin size uzandığını, yardım beklediğini düşünün. Eğer bu köyde, bu şehirde, bu ülkede Narin’i gören, bilen biri varsa, susmak bir insanlık suçu olur. Herkesin yüreği, vicdanı bu yavrumuzun yanında olmalı.

Bu acının bir daha yaşanmaması için, çocuklarımıza sahip çıkmalıyız. Onlara güvenli bir dünya bırakmak bizim elimizde. Her birimizin sorumluluğu var bu hayatta; Narin’e, tüm çocuklarımıza borçluyuz bu güveni. Bir annenin yüreği, bu acıyı kaldıramaz, hiçbir anne yaşamamalı bu kabusu. Eğer bir yerde bir eksik varsa, birlikte tamamlayalım. Çocuklarımıza daha güzel bir gelecek bırakalım; onları koruyalım, gözetelim. Narin, neredeysen, seni bekleyen, seni seven bir anne var; hepimiz senin için dua ediyoruz.

Suna ANAÇ